Übersetzungen für „nezaket“ im Türkisch » Deutsch-Wörterbuch

nezaket <-ti> SUBST

1. nezaket:

nezaket

Freundlichkeit f

nezaket

Liebenswürdigkeit f

2. nezaket:

nezaket

Zartheit f

nezaket

Feinheit f

3. nezaket:

nezaket

Schwierigkeit f

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Augustus'un kendi deneyimleri, sabrı, nezaketi ve politik kavrama hızı da başarısında önemli rol oynamıştır.

tr.wikipedia.org

Saimdang'ın nezaket adına sahip olması - normalde sadece erkek aristokratlara verilen bir ayrıcalık - toplumun kadınlara getirdiği sınırlamaların üstesinden gelme çabalarına bir övgüdür.

tr.wikipedia.org

Nezaket, övgü veya ödül beklemeden, başkaları için cömertlik, düşünme veya ilgi gösterme eylemleriyle işaretlenmiş bir davranış türüdür.

tr.wikipedia.org

Yale Üniversitesi'ndeki, bazı araştırmalar nezaketin insanoğlunun doğasında olduğu sonucuna vardı.

tr.wikipedia.org

Sierpiński, bilimsel konuların çok ötesine geçen nezaketiyle ünlüydü.

tr.wikipedia.org

El öpme; çeşitli kültürlerde sevgi, saygı ve nezaket belirtisi olarak yerleşmiş geleneksel bir davranış.

tr.wikipedia.org

Ancak nezaketine karşılık verilmedi ve o da öldürüldü.

tr.wikipedia.org

Edep, davranış bağlamında, öngörülen İslami görgü kurallarını ifade eder: "incelik, görgü, ahlak, terbiye, nezaket, sevecenlik".

tr.wikipedia.org

Kelime karşılığı "nezaket yolu" veya "yol verme yolu" dur, "esneklik yolu", "uyum yolu", "bükülme yolu" şeklinde isimlendirildiği de olur.

tr.wikipedia.org

Başka bir çalışma nezaket sürecinin çocuklarda sosyal yetenekleri geliştirdiğini ve bunun da bağlanma ilişkilerini olumlu etkilediğini bulmuştur.

tr.wikipedia.org