-
- |
- Service / Hilfe
- |
- Kontakt
- |
- B2B
- Mein PONS
Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)
Türkisch
- Bu şey; bir eşya, alacak, borç ilişkisi ya da bir topluluğa mensup olmak olabilir.tr.wikipedia.org
- RMI teleskobu spektroskobun analiz ettiği numunelerin görüntülerini alacak.tr.wikipedia.org
- Bir tepenin altındaki topraklar yamaçlardaki topraklardan daha fazla su alacak ve güneşin yoluna bakan yamaçlardaki topraklar, yamaçlardaki topraklardan daha kuru olacaktır.tr.wikipedia.org
- Format'ı super-floppy tipindeki ürünlerin en popüleri olmasına rağmen 3.5 inçlik floppy disketlerin yerini alacak bir standart haline gelmedi.tr.wikipedia.org
- Bu süreçte daha verimli toprakları fakirlerin ellerinden alacaklardır.tr.wikipedia.org
- Taşınır-taşınmaz mallar, alacak hakları (maaş, banka hesabındaki para, kira alacağı gibi) ve fikrî haklar (marka hakkı gibi) haczedilebilir.tr.wikipedia.org
- Bu bölüm seride birden fazla filmde rol almış ya da alacak olan karakterleri içerir.tr.wikipedia.org
- Temmuz 1893'te konu özel bir genel toplantıya bırakıldığında kadınları derneğe alacak teklif, ayrıcalıkla gönderilen ezici bir kartpostal oy pusulasına rağmen güç belâ iptal ettirildi.tr.wikipedia.org
- Alacakları trafik cezalarını kendi ceplerinden ödeyecekler, ayrıca kamyonlarının bozulmaları veya kaza durumlarında tamir masraflarını ve sorumluluğunu da yükleneceklerdir.tr.wikipedia.org
- Dan alacak kişinin tüm teknikleri sağlı ve sollu olarak yapması, kombine ve kontraatakları bilmesi gerekir.tr.wikipedia.org
Möchtest du ein Wort, eine Phrase oder eine Übersetzung hinzufügen?
Schicke es uns - wir freuen uns über dein Feedback!
Wörterbuch durchsuchen
Türkisch