-
- |
- Service / Hilfe
- |
- Kontakt
- |
- B2B
- Mein PONS
Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)
Türkisch
- Orman toplulukları beyaz söğüt, ot ve böğürtlen çalıları ile nehir kenarındadır.tr.wikipedia.org
- Otları, kökleri ve diğer bitkileri, böcekleri ve küçük memelileri yerler; meyve ve sebzeleri de severler.tr.wikipedia.org
- Attarlar, belirli bir süre sonra ot toplayan, kurutan ve satan kişiler haline gelmiştir.tr.wikipedia.org
- Ot aynı zamanda diğer esrar ürünlerinin de ana hammaddesini oluşturur.tr.wikipedia.org
- Bu ot, özellikle köpeklerin kulak, burun, parmak araları, göz, boğaz, dil gibi birçok organına ciddi zararlar verebilmektedir.tr.wikipedia.org
- Yosunlar, eğrelti otları ve bazı benzer bitkiler, gametofitin bir parçası olan üreme organları için gametangia'ya sahiptir.tr.wikipedia.org
- Mandalar otlar ve su kenarlarında büyüyen bitkiler ile beslenirler.tr.wikipedia.org
- Ot ve alçak yapraklar boyunca ihtiyatlı hareket ederler.tr.wikipedia.org
- Muhabbet kuşları küçük sürüler halinde yaşar ve meyve, sebze, ot ve tohum yerler.tr.wikipedia.org
- Sulamanın ayrıca dona karşı koruma, tahıl tarlalarındaki yabani otların büyümesini baskılaması ve toprak konsolidasyonu önleme dahil olmak üzere mahsul üretiminde başka kullanımları da vardır.tr.wikipedia.org
Möchtest du ein Wort, eine Phrase oder eine Übersetzung hinzufügen?
Schicke es uns - wir freuen uns über dein Feedback!