Übersetzungen für „dağıtan“ im Deutsch » Türkisch-Wörterbuch

Verteiler(in)

dağıtan

Nebengeräusch

(yan) gürültü (dikkati dağıtan)

Zeitungsjunge

gazete satan/dağıtan oğlan

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Aşevi, muhtaç ve fakirlere ücretsiz pişmiş yemek dağıtan yer veya kurum.

tr.wikipedia.org

Su pınarı, su soğutucusu veya su dağıtıcısı, suyu soğutan ve dağıtan bir cihazdır.

tr.wikipedia.org

Basınçla bira dağıtan bar musluğunun dezavantajı, dolum esnasında bardaktaki biranın köpürmesidir.

tr.wikipedia.org

Huel, besinsel bir toz gıdadır ve ürünü dağıtan şirketin adıdır.

tr.wikipedia.org

Kağıt dağıtan taraf desteyi karıp rakibe kestirir, her iki tarafa üçer üçer toplam 9 kâğıt dağıtır, kalan desteyi yere serer, oyuna rakip başlar.

tr.wikipedia.org

Otomobil sahipleri ya da şoförleri; araçları için gerekli akaryakıtı, benzin istasyonlarında, pompalar yardımıyla dağıtan benzincilerden sağlarlar.

tr.wikipedia.org

Danimarka resmî listesinin oluşturucusudur ve satış sertifikalarını dağıtan kurumdur.

tr.wikipedia.org

Uzun mesafelerde olay yerine taşınıyor oldukları gibi su dağıtan hortumları olmazdı ve seyyar bir çeşme gibi musluklardan su doldurulurdu.

tr.wikipedia.org

Optik sensörler elektrik enerjisini üreten, dağıtan ve dönüştüren yapıları izlemek için enerji alanında kullanılabilir.

tr.wikipedia.org

Carnitas pişirmenin geleneksel yolu, ısıyı confit'e benzer bir işlemle eşit olarak dağıtan bir bakır tencerede (veya herhangi bir kalın tabanlı tencerede) yapılır.

tr.wikipedia.org