Übersetzungen für „geçmişe“ im Deutsch » Türkisch-Wörterbuch

Rückschau

geçmişe bakış

vergangen

geçmişe karışmış

Nostalgie

geçmişe özlem

Rückblick

geçmişe bakış

auf Vergangenes zurückschauen

geçmişe dönüp bakmak

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Başka bir deyişle, geçmişe dönüşlerden muzdarip insanlar tüm zaman ve mekan algılarını kaybederler ve sadece bir anıyı hatırlamak yerine olayı yeniden yaşıyormuş gibi hissederler.

tr.wikipedia.org

Olaylar sadece geçmişe bakıldığında daha uzun sürüyor gibi görünüyor, çünkü korkutucu durum sırasında anılar daha yoğun bir şekilde paketlenmişti.

tr.wikipedia.org

Programa katılma geçmişe göre daha zor hale gelmiş, katı program politikaları ve siteler için kalite kıstasları artırılmıştır.

tr.wikipedia.org

Köyün tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 2 asırlık bir geçmişe dayandığı bilinmektedir.

tr.wikipedia.org

Tights giymek, erkekler tarafından giyildiklerinde birkaç asır öncesine dayanan bir geçmişe sahiptir.

tr.wikipedia.org

Bu üretim geçmişe endeksli bir aynılıktan ziyade yalnızca farklılığın tekrarlandığı yaratıcı bir zamansallık prensibiyle çalışır.

tr.wikipedia.org

Film, yıkıma sebep olan savaşın nedenini tespit etmek ve bunu önlemek amacıyla geçmişe gönderilen bir adamın gözünden anlatılır.

tr.wikipedia.org

Bilim adamlarının gözlemlenemez geçmişe ekstrapolasyon yapmaları için (endüktif çıkarım yoluyla) hukukun tekdüzeliği gereklidir.

tr.wikipedia.org

Gübre böceği tılsımı hemen hemen dört bin yıllık bir faal yaşam süresi gösteren ve dünyadaki tılsımların içinde en uzun bir geçmişe sahip olanıdır.

tr.wikipedia.org

Yazgı paradoksu; birinin geçmişe gidip büyükbabasını öldürdürmesi durumunda bu olayın imkânsız olacağını, çünkü kendisinin hiç doğmamış kabul edilceğini varsayan büyükbaba paradoksunun tam tersidir.

tr.wikipedia.org