-
- |
- Service / Hilfe
- |
- Kontakt
- |
- B2B
- Mein PONS
Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)
Türkisch
- Rüzgar soğutma faktörü, bir cam termometre aynı sıcaklığı gösterse bile, rüzgarlı koşullarda havanın sakin koşullardan daha soğuk hissetmesini sağlamaktadır.tr.wikipedia.org
- Soğuk, rüzgar, alev, hava gibi sözcükler şarkı sözlerinde çok sık geçer.tr.wikipedia.org
- Alana erişim başlangıçta yangın ve kalabalıklar, ve daha sonra kuvvetli rüzgarlar ve şiddetli yağmur nedeniyle sınırlıydı.tr.wikipedia.org
- Ancak yeterli rüzgar olmadığında ve muharebelerde kürekçi takımına dayanmak zorundadırlar.tr.wikipedia.org
- ABD küçük rüzgar endüstrisi, küresel pazar payının yaklaşık yarısını kontrol ettiği için küresel pazardan da faydalanmaktadır.tr.wikipedia.org
- Sıkıştırılmış ince tortular, rüzgar ve su erozyonuna direnen pürüzsüz bir plaj yüzeyi oluşturacaktır.tr.wikipedia.org
- Yaz musonları sırasında yağan kar rüzgarla ufalanarak yığılır.tr.wikipedia.org
- Karadan denize doğru esen rüzgarlar ise, yazın ısıtıcı, kışın soğutucu özelliktedir.tr.wikipedia.org
- Rüzgar türbinlerinin çıkardığı gürültünün yakınında yaşayan insanlar üzerindeki etkileri hakkında çelişen raporlar vardır.tr.wikipedia.org
- Almanya'da düşük tarife garantisi ve yüksek elektrik fiyatları nedeniyle, küçük rüzgar türbininin ekonomik çalışması, türbin tarafından üretilen elektriğin yüksek öz tüketim oranına bağlıdır.tr.wikipedia.org
Möchtest du ein Wort, eine Phrase oder eine Übersetzung hinzufügen?
Schicke es uns - wir freuen uns über dein Feedback!
Wörterbuch durchsuchen
Türkisch