Deutsch » Türkisch

Übersetzungen für „yaşamaya“ im Deutsch » Türkisch-Wörterbuch (Springe zu Türkisch » Deutsch)

yaşamaya değer
yaşamaya devam etmek

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch
Onları ancak aşırı kederden kaynaklanan yaşamaya isteksizlik veya katledilmek öldürür.
tr.wikipedia.org
Giyim kuşamına çok titiz davranırdı, hastalığı dahil hep İstanbul beyefendisi gibi yaşamaya çalışmıştı.
tr.wikipedia.org
Böyle yapmış olmaları, onların, hem iskeletin içinde bir gücün yaşamaya devam ettiğine inandıklarını hem de bir atalar kültünün varlığını kanıtlamaktadır.
tr.wikipedia.org
Son lejyonu bulurlar lakin lejyon dağılmış ve askerler birer köylü gibi yaşamaya başlamışlardır.
tr.wikipedia.org
Sonuç olarak "teip"; üyelerini onu onurlandırmaya ve tevazu, terbiye, tertip, dürüstlük ve yardımseverlik gibi ahlaki kurallardan oluşan "o’zdangala"ya göre yaşamaya zorlar.
tr.wikipedia.org
Federal hükümet topraksız köylülere dağıtmak üzere ailesinin topraklarına el koyunca, aristokrat ideallerine sıkı sıkıya bağlı olan ailenin gerçek reisi anneannesi ile yaşamaya başladı.
tr.wikipedia.org
Ancak kitabı çok ağır eleştiriler aldı, insanlar bir manastırda ya da bir yolcu gemisi kamarasında yaşamaya istekli değillerdi.
tr.wikipedia.org
Alıcı bataryayı sürekli kontrol etmek lazım, batarya arızası nedeni ile kontrolden çıkacak bir model helikopter tehlikeli bir kırım yaşamaya neden olacaktır.
tr.wikipedia.org
Bu da emekçi yoksul insanları ailelerinden ayırarak, "çalışma evlerinde" yaşamaya mecbur tutuyordu.
tr.wikipedia.org
Antonius'un yaşam tarzını takip eden keşiş, bu sayede zamanla yalnızlığından sıyrılıp, günümüzde anlaşıldığı anlamıyla yavaşça komünel bir yaşam tarzında yaşamaya devam etmiştir.
tr.wikipedia.org

Möchtest du ein Wort, eine Phrase oder eine Übersetzung hinzufügen?

Schicke es uns - wir freuen uns über dein Feedback!

Seite auf Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe