Übersetzungen für „yiyecek“ im Türkisch » Deutsch-Wörterbuch

yiyecek <-ği> SUBST

1. yiyecek:

yiyecek

Essbare(s) nt

2. yiyecek:

yiyecek

Nahrung f

3. yiyecek:

yiyecek

Lebensmittel Pl

4. yiyecek:

yiyecek

Proviant m

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Konum, yiyeceğe erişimi ve bir ailenin hangi erişim türünden faydalanacağını etkileyebilir.

tr.wikipedia.org

Rosenfeld, yaklaşık 30 yıldır yiyecek içecek endüstrisinde çalışıyor.

tr.wikipedia.org

Etli çorba veya güveç gibi yiyecekler küçük miktarlara bölünmeli ve buzdolabında saklanmalıdır.

tr.wikipedia.org

Ufakcüceleri bazen yiyecek niyetine ve bazen de spor niyetiyle avladılar.

tr.wikipedia.org

Oyunun amacı karşıdaki kişiye bir şey vererek -ama bu verdiği şey yiyecek, içecek ve lades kemiği olmaz- kandırmaktır.

tr.wikipedia.org

Kötü kokuların oluşması ve renk bozulması, yiyeceklere zararlı bakterilerin bulaşmış olabileceğinin göstergesi olabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Geleneksel olarak modern çağ öncesinde yiyecek daha kıt olduğu zamanlarda kilolu insanlar zayıflara göre daha çekici bulunuyordu.

tr.wikipedia.org

Daha sağlıklı ve güvenli yiyecekler için tüketicilerin çıkarlarını korumayı amaçlamaktadır.

tr.wikipedia.org

Ayrıca kızartma sırasında yiyeceklerin ulaştığı yüksek sıcaklık bazı vitaminleri öldürmekte ve yiyeceklerin besin değerlerini düşürmektedir.

tr.wikipedia.org

Köpek yavrularının katı yiyeceklere yavaş yavaş alıştırılması gerekir.

tr.wikipedia.org