Übersetzungen für „üreten“ im Deutsch » Türkisch-Wörterbuch

Ölförderland

petrol üreten ülke

Windrad

rüzgardan elektrik üreten yel değirmeni

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Svobodni, makine ve mobilya üreten fabrikaların yanı sıra bölgedeki maden işletmeleri için idari merkeze ev sahipliği yapmaktadır.

tr.wikipedia.org

Tokamak plazmayı hapsetmek için toroidal manyetik alan üreten bir makinedir.

tr.wikipedia.org

Militarizm, toplumsal cinsiyetçilik, linç, mültecilik, homofobi konularında iş üreten sanatçının otoportreleri de bulunuyor.

tr.wikipedia.org

Karışık formlar, analog sinyal ile orantılı bir frekans üreten darbe frekansı modülasyonunun yanı sıra darbe fazı ve darbe süresi modülasyonudur.

tr.wikipedia.org

Choctál, dört çeşit çikolata, dört çeşit vanilyalı bira pinti ve 4 onsluk tek kullanımlık bardak üreten tek kaynaklı bir dondurma şirketidir.

tr.wikipedia.org

Her iki ana kol da avcı-toplayıcı topluluklar olmaktan zamanla çıkmış, bir anlamda besin üreten topluluklar haline dönüşmeye başlamışlardır.

tr.wikipedia.org

Sadece kadınlara ait sorunlarla ilgilenmekle kalmayan, olaylara kadın gözüyle yaklaşan ve yeni çözümler üreten bir platformdur.

tr.wikipedia.org

PNG görüntüyü üreten programın sakladığı meta verinin çokluğu da dosyanın şişmesinde bir etkendir.

tr.wikipedia.org

Bu kapsamda handaki dükkânlarda Kıbrıs el sanatlarını yansıtan ürünler satılmakta olup dükkân sahiplerinin çoğu üreten kadınlardır.

tr.wikipedia.org

Güneş hücreleri, güneş ışığından elektrik enerjisi üreten güneş modülleri / panelleri yapmak için hammadde olarak kullanılır.

tr.wikipedia.org