Übersetzungen für „felaket“ im Türkisch » Deutsch-Wörterbuch

felaket <-ti> SUBST

1. felaket:

felaket

Katastrophe f

Wendungen:

felaket

Schicksalsschlag m

felaket bölgesi

Katastrophengebiet nt

Beispielsätze für felaket

felaket bölgesi

Katastrophengebiet nt

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Hacıömeroğlu mahallesi, tarihinde iki büyük sel felaketi yaşamıştır.

tr.wikipedia.org

Canavar filmi ya da yaratık filmi, antagonist rolündeki canavarların saldırısına karşı koymaya çalışan varlıkların başından geçenleri konu alan felaket filmleridir.

tr.wikipedia.org

Film adıyla olduğu gibi galasıyla da ses getirmiş, filmin galasında yangın felaketi olmuş ve çoğu insan zarar görmüştür.

tr.wikipedia.org

Kara, sel felaketinin ardından 4 yıldır imarsız olan Çatalca'nın imar sorununa çare aramak için 2010 yılında neredeyse mesaisinin tamamını Çatalca'nın imarını açmak için geçirmiştir.

tr.wikipedia.org

Ucu yerli halka dokunan bu çevre felaketi kimilerine göre çevre ırkçılığı (environmental racism) kimilerine göreyse bir soykırımdır.

tr.wikipedia.org

Bu arada aile içindeki felaketler de birbirini izlemeye başlamıştı.

tr.wikipedia.org

Her ne kadar bu yerleşke kanal taşımacılığı ve ulaşım açısından avantajlı olsa da 1798 yılında meydana gelen büyük sel felaketiyle bu yerleşke yerle bir olmuştur.

tr.wikipedia.org

Euripides bir demokrattı, fakat demagoglardan,büyük bürokratlardan, halkına savaş ve felaket getiren kayıtsız ve kaygısız önderlerden nefret ederdi.

tr.wikipedia.org

Yapı tekrar 1966 yılındaki sel felaketinden sonra tekrar restore edildi.

tr.wikipedia.org

Havadan ağaçlandırma, bir tür hava ekimi, özellikle 1930'ların başlarında bir tür felaketten sonra orman arazisini yeniden doldurmak için kullanılıyordu.

tr.wikipedia.org