-
- |
- Service / Hilfe
- |
- Kontakt
- |
- B2B
- Mein PONS
Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)
Türkisch
- Empiyem, vücudun doğal boşluklarına (plevra, perikard, periton, beyin ventrikülleri, paranazal sinüsler, safra kesesi, vb) irin toplanmasıdır.tr.wikipedia.org
- Gözlerde kapakların yangısı (blefarit), konjunktivit, konjunktiva kanamaları, gözyaşı kesesi yangısı (dakriyoadenit), göz çevresi ödemi, iris-sklera-uvea yangıları, glokom görülür.tr.wikipedia.org
- Mendillerin yaraları sarmak, başkalarına işaret vermek, para kesesi işlevi görmek veya dekoratif ve ritüel amaçlara hizmet etmek gibi birçok farklı amaç için kullanıldığı görülür.tr.wikipedia.org
- Amniyo kesesi yırtılıp da doğum suyu akar akmaz, bu çocuğun çok yakında doğacağını gösteren bir belirtidir.tr.wikipedia.org
- Her bir şahdamarı lenf kesesi, şah damarıyla en az bir bağlantıyı korur, soldaki ise göğüs kanalın üst kısmına doğru gelişir.tr.wikipedia.org
- Erken belirtiler, safra kesesi taşlarından kaynaklanan safra kesesi iltihabını taklit eder.tr.wikipedia.org
- Safra kesesi polipleri, safra kesesi duvarında oluşan, çoğunlukla iyi huylu büyüme veya lezyonlardır ve sadece boyutları 1 santimetreden büyük olduklarında kanser ile ilişkilidir.tr.wikipedia.org
- Sperma nukleuslarının biri ile yumurta hücresinin birleşmesi ile meydana gelen zigot embriyoya gelişirken, ikinci sperma nukleusu ile embriyo kesesi sekonder nukleusunun birleşmesinde besidoku (endosperm) meydana gelmiş olur.tr.wikipedia.org
- Birinci sırt yüzgecinin daha dik bir üçgen şeklinde, kuyruk yüzgecinin ucunun daha sivri ve hava kesesi olmayışı ile uskumrudan ayırt edilirler.tr.wikipedia.org
- Tüm pelikanlar gibi çok uzun bir gagası ve avlanırken kepçe gibi kullandığı boğaz kesesi vardır.tr.wikipedia.org
Möchtest du ein Wort, eine Phrase oder eine Übersetzung hinzufügen?
Schicke es uns - wir freuen uns über dein Feedback!