Übersetzungen für „oynayan“ im Deutsch » Türkisch-Wörterbuch

Tennisspieler(in)

tenis oynayan, tenisçi

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Takımın forvet mevkiinde oynayan Şükür, yaz döneminde başarılı bir hazırlık kampı geçirdi ve takımla çıktığı yedi hazırlık maçında altı gol attı.

tr.wikipedia.org

Tüm ödüller pornografik yapımlara ve bu yapımlarda oynayan eşyıldızlara verilmektedir.

tr.wikipedia.org

Bu özellik, entropi (çözülüm, dağılım,yok oluş) rolünü oynayan yüzey bakımından, tümüyle “termodinamiğin ikinci yasası”nı andırmaktadır.

tr.wikipedia.org

Tek erkeklerde veya tek kadınlarda oynayan tenisçi, çiftlerde de oynayabilmektedir.

tr.wikipedia.org

EEDAR'a göre, mobil oyun oynayan oyuncuların büyük çoğunluğu bunu birden fazla işle uğraşırken yapıyor ve hiperbasit oyunlar da basitliklerinden dolayı bu oyuncular arasında gittikçe popülerleşiyor.

tr.wikipedia.org

Klinik bulgular ve tanıda önemli rol oynayan etken kaslarda zafiyet ve tutukluktur.

tr.wikipedia.org

Gösterişsiz oynayan ama takıma katkı sağlayan yapıda bir oyuncudur.

tr.wikipedia.org

Bu minvalde felsefi danışmanlık, danışanın hayatında belirleyici rol oynayan unsurları keşfedebilmesini, problematik alanları tespit edebilmesini ve bu bilgileri günlük yaşama verimli bir şekilde entegre edebilmesini sağlar.

tr.wikipedia.org

Graviton yerçekimi hakkında spekülatif kuantum teorilerinde, göründüğü gibi kuvvet taşıyıcı rol oynayan temel parçacık olduğu savunulur.

tr.wikipedia.org

Bankanın 90'lardaki bir diğer reklamında ise bilardo oynayan iki adamın konuşmasından bir cümle olan İkimiz de kazanabiliriz, bir dönemin önemli cümlelerinden olmuştur.

tr.wikipedia.org