Übersetzungen für „sınırı“ im Deutsch » Türkisch-Wörterbuch

Frostgrenze

don sınırı

Zollgrenze

gümrük sınırı

Geruchsnerv

koku siniri

Datumsgrenze

tarih sınırı

Schmerzgrenze

katlanırlık sınırı

Schneegrenze

kar sınırı

Zahnnerv

diş siniri

Sehnerv

görme siniri

Tempolimit

hız sınırı

Armutsgrenze

fakirlik sınırı

Ischiasnerv

siyatik siniri

Baumgrenze

ağaç sınırı

Landesgrenze

ülke sınırı

Toleranzschwelle

hoşgörü/tolerans sınırı

Zahlgrenze

bilet ücreti (od kıta) sınırı

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

O halde belirlenmiş olan "üç ay" sınırı, 'en geç antikor üreten bünyeyi' de hesaba katarak düşünülmüş 'maksimum' sınırdır.

tr.wikipedia.org

Vücudun dayanabileceği günlük demir üst sınırı yetişkinlerde 45 miligram, 14 yaş altı çocuklarda ise 40 miligramdır.

tr.wikipedia.org

Bir dişin anatomik kuronu mine sement sınırı ya da dişin "boynu" üzerindeki alana işaret eder.

tr.wikipedia.org

Temel kuvvetlerin kendisi kuantum alan teorisi gibi süper sicim teorisi gibi daha temel bir teori düşük enerjili etkin alan teorisi sınırı olduğu için ileri sürülmüştür.

tr.wikipedia.org

Tapuları ayrı olan, birbirine sınırı bulunan arsa veya arazi parsellerinin tek tapu altında toplanması işlemidir.

tr.wikipedia.org

Kuzeydeki dağılım sınırı, soğuğa ve dona karşı duyarlılığı ve güneyde kuraklık nedeniyle sınırlıdır.

tr.wikipedia.org

Bu girdap sınırı kanatların karşısına ilerler ve çırpış, diğer kanatlardaki girdabın oluşmasında rol oynar.

tr.wikipedia.org

Buna göre önceden orduda görev yapan yaş sınırının üzerindeki astsubaylara izin verilmiş, doktor ve veterinerler için yaş sınırı kaldırılmıştır.

tr.wikipedia.org

Her bir göreve seçilmek için yaş sınırı vardır.

tr.wikipedia.org

Nijerya toprakları, kıyıdan itibaren kuzey sınırı Nijer’e kadar, ormanlarla kaplıdır.

tr.wikipedia.org